0414 312 53 32
info@urfakultur.gov.tr
Urfa Kalesi Kentin güneybatı kesiminde, Halil-ür Rahman ve Ayn-ı Zeliha göllerinin güneyindeki Damlacık dağının kuzey eteÄŸinde bulunan tepe üzerindedir. DoÄŸu, batı ve güney tarafı kayadan oyma derin savunma hendeÄŸi ile çevrili, kuzey tarafı ise sarp kayalıktır. 814 yılında (Abbasiler Dönemi) ÅŸehir sularının yeniden inÅŸa edilmesi sırasında kalenin de Seleukoslar dönemine ait eski kalıntılar üzerine yeniden inÅŸa edildiÄŸi kuvvetle muhtemeldir. Güneydeki kayadan oyma hendeÄŸin M.S. III. yüzyıla ait kaya mezarlarının üzerine yapıldığı kesilmiÅŸ kaya mezarlarından anlaşılmaktadır. (Romalılar tarafından yaptırılan Ä°ç kale zamanla geniÅŸlemiÅŸtir. Ä°ç kale 25 burçludur. Kalede Bizans ve Ä°slam dönemine iliþkin kalıntılar bulunmaktadır. Surları M.S. 812 yılında Hıristiyanların, Arap akınlarına karşı kenti korumak amacıyla yaptırdığı bilinmektedir. Dış kale ise Haçlılar zamanında büyütülerek restore edilmiÅŸtir) diyenler de vardır. Kale üzerindeki Korinth baÅŸlıklı iki sütunun arası 14 m. olup yükseklikleri 17.25 ve çapları 4.60 metredir. DoÄŸudaki sütunun kente bakan yüzünün 3 metre yukarısında Estrangela türündeki Süryanice kitabede: "Ben askeri komutan BarÅŸ[AMAÅž] (GüneÅŸin OÄŸlu)'nın oÄŸlu AFTUHA. Bu sütunu ve üzerindeki heykeli baÅŸbakan MA'NU kızı, [kral MA'NU] eÅŸi, hanımefendim ve [velinimetim] kraliçe ÅžALMETH için yaptım." yazılıdır. Kitabede adı geçen Edessa kralı II. MA'NU (240-242)'dur. Saltanat tarihleri dikkate alınırsa, bu sütunların 814 yılındaki surlar ve kalenin esas inÅŸa tarihinden önce buraya birer anıt sütun arak dikildikleri ortaya çıkar.
8694
Toplam Gösterim8694
Sayfa Gösterim0
Youtube Gösterim0
Google Gösterim