0(242) 426 27 48
perge@muze.gov.tr
Antalya ÅŸehir merkezinin 17 km. doÄŸusundaki, Aksu sınırları içinde yer alan Perge, sadece bölgenin deÄŸil, tüm Anadolu'nun en düzenli Roma dönemi kentlerinden biridir. Mimarisi yanında mermer heykeltıraÅŸlığıyla da ünlüdür. 1946 yılından beri Ä°stanbul Üniversitesince yürütülen kazılar sonucu ÅŸehir merkezinin önemli anıtsal yapıları gün ışığına çıkarılmış, ele geçen heykel buluntuları sayesinde Antalya Müzesi dünyanın en zengin Roma Dönemi heykel müzelerinden birisi olma özelliÄŸini kazanmıştır.
Perge'nin kuruluÅŸ hikayesini tarihçiler, Troia savaÅŸlarının sonrası gibi gösterirler (M.Ö. 1275). 1986 yılında bulunan bir Hitit tabletinde Perge'nin adının geçmesi buranın Troia savaşından önce kurulduÄŸunu göstermektedir. Filolojik bilgiler de kentin M.Ö. 3. binden beri iskan edildiÄŸini gösterirken, bulunan bazı keramik, taÅŸ alet ve gömüler iskan tarihini ÅŸimdiye kadar bilinenden çok önceye, Erken Tunç Çağına kadar indirmektedir.
Åžehrin tarihe geçmiÅŸ ÅŸahsiyetleri arasında, astronomi, geometri ve matematikte ünlü "Pergeli Apollonius" ön sırayı alır. DiÄŸer ünlü Pergeli M.S. 2. yüzyılda yaÅŸamış filozof Varus'tur.
Perge'de birçok tanrı ve tanrıçanın tapım görmesine raÄŸmen bunların içinde Artemis'in özel bir yeri ve önemi bulunmaktadır. Birçok antik yazarın sözünü ettiÄŸi büyüklük, güzellik ve inÅŸa bakımından harika olan Artemis Tapınağı, ÅŸehrin dışında yüksekçe bir tepe üzerinde bulunmaktaydı ki, yeri bugüne deÄŸin hala bulunamamıştır.
Yapılan kazı ve araÅŸtırmalar Perge'nin genel olarak üç parlak dönemden geçtiÄŸini göstermektedir. Birinci dönem M.Ö. 3. ve 2. yüzyıllardaki Helenistik Devre ait bulunmakta, bu devir kısmen ayakta kalan muhteÅŸem sur ve kulelerle temsil edilmektedir. Ä°kinci dönem, Roma Ä°mparatorluk devrine (M.S. 2.-3. yüzyıl) rastlamakta, bunu da bugün birçoÄŸu ayakta duran anıtsal yapılar (tiyatro, stadyum, hamamlar, anıtsal çeÅŸmeler ve agora) açığa vurmaktadır. Son refah dönemi ise Hıristiyanlık dönemi yani M.S. 5. ve 6. yüzyıllara rastlamaktadır ki, bu dönem ÅŸehir kilise teÅŸkilatı içinde bir metropolitlik merkezi olmuÅŸ ve birçok kilise inÅŸa edilmiÅŸtir.
M.Ö. 333'te Büyük Ä°skender'in bölgeyi zaptı sırasında Pergelilerin hiç direnme göstermeden Ä°skender kuvvetlerini konuk etmeleri ÅŸehri koruyan surların olmamasına baÄŸlanır.
Bugün ÅŸehrin en anıtsal yapıları olan ve ÅŸehrin sembolü haline gelmiÅŸ iki yuvarlak planlı kule ve sur duvarları Ä°skender'in zaptından sonra yapılmışlardır. Günümüzde gezilebilen kalıntılar çoÄŸunlukla Roma dönemine aittir. Perge ÅŸehir planının ana hatlarını biri kuzey- güney, diÄŸeri doÄŸu–batı doÄŸrultusunda iki ana cadde oluÅŸturur. Åžehrin belkemiÄŸi olan sütunlu cadde Helenistik kapıdan baÅŸlayıp akropolisin eteÄŸindeki anıtsal nymphaeumda (çeÅŸme) son bulur. Yaklaşık 300 metre uzunluÄŸundaki caddenin ortasında iki metre geniÅŸliÄŸinde bölmeli bir su kanalı, her iki yanında ise mozaikli portikolar ve dükkanlar yer alır. Caddelerin kesiÅŸtiÄŸi ÅŸehir merkezinde ise Apollonius Demetrius takı bulunur. Günümüz yerleÅŸiminde ÅŸehre giden yol üzerinde ilk karşılaşılan yapı, Yunan-Roma tipinde inÅŸa edilmiÅŸ anıtsal tiyatro binasıdır. Yaklaşık 12 bin kiÅŸi kapasitesindeki M.S. 2.yüzyıla tarihlenen yapı sahne binasının zengin mermer dekorasyonu ile ünlüdür.
14991
Toplam Gösterim14991
Sayfa Gösterim0
Youtube Gösterim0
StreetView Gösterim