Çakmaklı Köyü
İzmir Aliağa'nın eski yerleşim alanlarından biri olan Kyme Antik Kenti, Aiolis kentleri arasındaki en önemli ve en büyük yerleşim alanıdır. Bu antik yerleşim alanı, Larissa Antik Kenti'nin ele geçirilmesinden sonra kurulmuştur.
İlk olarak alay konusu olmuştur Kyme. Kuruluşundan 300 yıl sonra liman vergisi alınmaya başlanmıştır. Çünkü Kyme halkı, deniz kıyısında bir kentte yaşadıklarını uzun yıllar sonra öğrenmiştir. Denizcilik yapmaya başlayan Kyme, ekonomik açıdan güçlenmiştir. Kyme, Aliağa'nın güney batısında, günümüzde Nemrut Koyu denilen Namura koyundadır. Aiolis'in en büyük kentlerinden biri olan Kyme'den antik tarihçiler, Phrikonis veya Phrikontis olarak da söz etmişlerdir.
Kentin ilk tanımları burayı 1429-30 ve 1446’da ziyaret eden Ciriaco de Pizzicolli d`Ancona tarafından yapılmıştır. Şehrin öneminin ortaya konması Venedik kökenli Baltazzi ailesi ile başlar. Aristide Baltazzi ve 1874 yılından sonra şehirde ilk kazıları yapan oğlu Demostene birçok buluntuyu gün ışığına çıkarmışlardır. 1876-1877 yılında Kyme`deki bir mezardan ele gecen takılar-mücehverat British Museum`a satılmıştır. 1881 yılında Salonen Reinach ve Edmond Pottier Kyme nekropolunu kazmışlardır. Burada ele geçen bazı yazıtları ve heykelleri İstanbul Arkeoloji Müzesi’ne, bazı buluntuları ise Paris`teki Louvre Müzesi`ne taşımışlardır.
Kyme sözcüğü Hellen dilinde bir anlam taşımamaktadır. Kyme arkaik dönemde, ticaret ve kültür merkezi olarak yükselen önemli bir liman kenti olarak tarih sahnesine çıkmıştır. Milattan önce 11. Yüzyılın ortalarında Kuzey Yunanistan’dan gelen halklar tarafından kurulan antik kent ilerleyen yüzyıllarda iki büyük depremle sarsılmasına rağmen önemini kaybetmemiştir. Kyme antik dönemde Side ve Güney İtalyada ki Cuma’nında aralarında bulunduğu birçok kentin ana şehri olmayı başarmış önemli bir ticaret merkezi olarak yükselmiştir.
34740
Toplam Gösterim34293
Sayfa Gösterim447
Youtube Gösterim0
StreetView Gösterim