KÜFREVİ TÜRBESİ BİTLİS

evliya,seyh,selcuklu,iman,kuranikerim,ilim,silsile,üstadikaside,360,vr,sanal,tur,viar turkey,video,virtual,tour,turkey,mekan360,mekan,

  Kızılmescid Mah.

   

 

Toplam Gösterim Sayısı   34143

Sanal Tur

Toplam Gösterim: 26945

Hakkımızda

1898 tarihinde, Bitlis mimari yapısından tamamen farklı bir tarzda yapılan türbe, Küfrevi Konağı’nın bahçesinde kurulmuş bir ziyaretgahtır. Dış görünüşü itibariyle İstanbul’ daki “Geç Dönem” türbelerine benzemektedir.

 Şeyh Mehmet Küfrevi Hazretleri Siirt’in Küfre köyünden gelerek Bitlis’e yerleşmiştir. Kızılmescid mahallesinde oturur, türbesi aynı mahallededir. Bitlis’in büyük alimi Mehmet Küfrevi Hazretleri genç Said’e en son teberrüken ders verir. Bu ders şu mealdedir: “Eşyaların miktarlarını kudretiyle takdir eden şekilleri hikmetiyle su bulutlar gezdiği müddetçe kıyamete kadar selat ve selam olsun.” Badıllı Ağabey, bu son dersi şöyle yorumlar: “El Küfrevi’nin bu mübarek dersinin baş kısmı eşya ve kainatın hilkatinde cereyan eden kader ilminin ve kudret icadınının hikmetinden takdir ve tasvirinden bahsetmesi münasebetiyle Hazreti Bediüzzaman’ın fıtraten mazhar olduğu Hakim isminin kainattaki tecellisini araştırmak için onun meslek ve meşrebinde en esaslı bir rükün olacağını bir nevi imalı işaret etmektedir.” (Mufassal Tarihçe, s.128)

Bediüzzaman bu son dersi aldığı zata ve yakınlarına büyük yakınlık hisseder. “Silsile-i ilmiyede bana en son ve en mübarek dersi veren haddimden çok ziyade şefkatini gösteren Hazreti Şeyh Muhammed Küfrevi Kuddüse Sırrühün hülafasından Alvarlı Hoca Muhammed Efendi’ye ve ihvanlarına çok selam ve arz-ı hürmet ederim.”

Bu zat hakkında Bediüzzaman’ın birinci muhatabı ve talebesi merhum Emekli Albay Hacı Hulusi Yahyagil‘in şöyle bir hatırası vardır: “Ben Mardin’in Cizre kazasında askerlik vazifemi yaparken Muhammed Küfrevi’nin bir halifesinden, dolayısıyla o zata karşı muhabbet besliyordum. Bu arada bu Zatın Arapça bir kasidesi elime geçmişti. Bilahare tayinim Isparta’nın kazasına çıktı. Üstadımızın Barla’da olduğunu duyarak 1929’da ziyaretine gittiğimde, mezkur kasideyi de yanıma almıştım. Üstad’a bir tercümesini yaptırayım diye bir göz attı ve yere bıraktı. Sohbet faslı bittikten sonra kasidenin şu satırına şöyle dedi: ‘Bu zat vefat tarihini bildirmiş fakat herkes bunu bilmez’ dedi.”

Mehmet Kırkıncı Hoca Hazretleri, Hulusi Bey Küfrevi ailesiyle manevi ilişkiler içindedirler. Kırkıncı Hoca Hulusi Ağabey’i ziyaret ettiğinde Alvarlı Muhammet Lütfi Efendi Hazretlerinden bir mektup aldığını söyler ve Kırkıncı Hoca’ya okur: “Halde haldaşım, yolda yoldaşım, dinde kardaşım Muhammed Hulusi Efendi Kardaşım. Mektupta iki şiir bulunmaktadır. Hamd ve selam muhtevalıdır. Lütfi Efendi Bediüzzaman ilgili takdirlerini beyan eder. “Bediüzzaman namıyla teşehhür eden Zat-ı Ali Kadrin himmet-i merhametlerini hakk-ı acizanemde celb etmeniz dünya ve mafiha değer.
Yadigar-ı Fahr-ı alemdir  o zat bu ümmete
Nail ettin dü mdidem sen bizi bu himmete
Bu meydan-ı hidayette  nice bir şir-i ner var
O zat-ı alikadr veş bize bugün  siper var.
Cenab-ı Zülkerem o zat-ı muhteremin  ömr-i saadetlerini bu ümmet-i  Muhammed’e  sayeban olması için  lutf u keremiyle  uzun ömürle  muammer buyursun ve sizler gibi bir yar-ı sadıkın sıdk-ı sadakatını  müzdad ederek  o zatın feyzinden  istifadeye müyesser buyursun amin. Yar-ı vefadarım, muhabbet-i iktisarım Hulusi Bey. Badesselam ve Dua.” (M.Kırkıncı,Hayat ve Hatıralarım, 63)

Kırkıncı Hoca, hayatında iz bırakan iki insandan biri olarak görür Efe hazretlerini. Onun tavsiyesiyle onun müritlerinden olan Ağrılı Nadir Efendi’ye gider. 1953 yılında ikinci icazetini ondan alır. Nadir Efendi Erzurum’a geldiğinde onunla Efe’nin ziyaretlerine giderler,  birkaç gün kalırlar. Efe, mantık, kelam, fıkıh ve hadis gibi ilimlerde bir bahr-ı bikerandır. Şeriat ve sünnetin önemi üzerine konuşur.

Bediüzzaman’ın Bitlis’le ilgili bir hatırası da Küfrevi Hazretleri ile ilgilidir: “Bir gece rüyasında Hazreti görür, kendisine hitaben “Molla Said gel beni ziyaret et, gideceğim” dediğini ve hemen gidip şeyhi ziyaret ettiğini, ziyaretinden sonra şeyhin uçup gittiğini görür. Bir uyanır bakar ki saat gecenin ikisidir. Tekrar yatar, sabahleyin uyandığında Şeyhin hanesinden matem seslerinin geldiğini duyar, gecenin ikisinde vefat etmiştir, innalillah ve innaileyhi raciun der ve rüyamın tevili bu der.”

evliyaseyhselcukluimankuranikerimilimsilsileüstadikaside360vrsanalturviar turkeyvideovirtualtourturkeymekan360mekan

360° Video

Gösterim: 7198

Sokak Görünümü

...Yükleniyor...

Gösterim: 0

Analistik Veriler

34143

Toplam Gösterim

26945

Sayfa Gösterim

7198

Youtube Gösterim

0

StreetView Gösterim