KÖFTECİ RAMİZ ÇANAKKALE

20.Yüzyılın hemen başında Makedonya’nın Prilep ÅŸehrinde dünyaya gelen iki öksüz ve yetim oÄŸlan kardeÅŸin öyküsüdür bu.Babaları Balkan Savaşında esir düÅŸmüÅŸ, annelerini bebek denecek yaÅŸta kaybetmiÅŸler, onları büyüten babaanneleriyle birlikte Türkiye’ye göç etmiÅŸler. Önce Alaçatı, sonra Ä°stanbul ve Adapazarı derken amcalarının yaÅŸadığı Manisa’nın Akhisar ilçesinde almışlar soluÄŸu.Akhisar o yıllarda Birinci Dünya Savaşından yeni çıkmış ve çiçeÄŸi burnunda bir Cumhuriyet’in ÅŸehri. Halk tarifi ÅŸimdilerde imkansız bir yoksulluÄŸun içinde. Burada amcalarının meyhanesinde çalışmışlar ama bir taraftan da yıllar boyu süren askerlik görevlerini de Ä°stanbul’da yaparlarken evci çıktıkları akÅŸam saatlerinde ve hafta sonlarında, o yılların Ä°stanbul’unun önemli lokantalarında çalışarak mesleklerini geliÅŸtirmiÅŸler. Akhisar’a tekrar döndüklerinde de Makedonya’da sokak satıcılarının yaptığına benzer bir tür ızgara köfteyi daha da geliÅŸtirebilme imkanı bulmuÅŸlar. Tamamen dana etinden mamul, sadece tuz ve soÄŸandan oluÅŸan, yiyene et tadı veren bu köftenin altına, kepekli bir tür pideyi tereyağında kızartarak doÄŸrayarak yastık yapmışlar. Izgara edilmiÅŸ yeÅŸil biber ve tavada tereyağıyla ısıtılmış domateslerle sunulduÄŸunda, yiyenin unutamadığı bir lezzetin yaratıcısı olmuÅŸlar. Sonunda da 1928 yılında limon sandığından sandalyeleri olan küçücük bir dükkan açmışlar kendilerine… 1934 yılında da, ÅŸimdi hala faal olan tarihi dükkanlarına taşınmışlar. On yıllar boyunca Akhisar’ın ilk ve tek köftecisi olarak bu lezzetin ününü tüm ülkeye duyurmuÅŸlar. Öyle ki, Ä°stanbul – Ä°zmir anayolundan saparak Akhisar’ın içine, Merkez Çarşı’ya gelip bu köfteyi tatmak isteyen Ä°stanbullu müÅŸterileri her gün daha fazla gelir olmuÅŸ dükkana.Köfteci Ramiz’in dördü oÄŸlan biri kız beÅŸ çocuÄŸu olmuÅŸ. Çocukları hem onunla dükkanda çalışmış hem de okumuÅŸlar. OÄŸlanlardan ikisi hukukçu, kızı diÅŸ hekimi, diÄŸer iki oÄŸlanın da birisi mühendis diÄŸeri de iÅŸletme tahsil etmiÅŸ. Bütün bir ömrü, yarattığı bu lezzeti ülkeye duyurmak adına çalışan Köfteci Ramiz 1970 yılında rahmetli olmuÅŸ. Çocuk denecek yaÅŸta babalarını kaybeden kardeÅŸler dört elle babalarının bıraktığı mirasa sarılmışlar ve babalarından teslim aldıkları bayrağı bugüne kadar getirmiÅŸler.
2000 yılında Akhisar Merkez Çarşısı içindeki dükkanlarından baÅŸka bir de Ä°stanbul – Ä°zmir anayolu üzerine BP Akaryakıt Ä°stasyonu yanına daha ÅŸube açınca daha da tanınır olmuÅŸ Köfteci Ramiz markası…
Bu dönemde yüzlerce ünlü siyaset adamı, spor adamı, sanatçılar Köfteci Ramiz’in bu yetmiÅŸ küsur yıllık ününü duyanlar burasını ziyaret etmiÅŸler.
Åžimdi Köfteci Ramiz artık ulusal bir marka oldu. Yöre etlerini deÄŸerlendirebileceÄŸi bir et iÅŸleme tesisi kuruldu. Kurulan bu tesiste sadece köfte deÄŸil sucuk da üretiliyor. Köfte babalarının zamanındaki gibi elle ÅŸekillendiriliyor, hijyen ve sanitasyon ÅŸartlarını saÄŸlayarak Gıda Üretim Ä°zin Sertifikalarını aldı. Dünyanın en önde gelen Gıda Denetim KuruluÅŸu olan Ä°ngiliz World Certification Services firması tarafından ISO-9001 ve HACCP sertifikaları verildi.
Gelen ısrarlı franchising tekliflerinin içinden Languageu uygun olanlarına Köfteci Ramiz prensipleriyle çalıştırılan köfteciler açılıyor. Açılan bu restoranlara elemanlar yetiÅŸtiriliyor. Bu köfteci restoranlarına bütün ürünler Akhisar’dan soÄŸuk zinciriyle taşınıyor. Her bir nokta sürekli denetleniyor ve standartların o noktalara da taşınması saÄŸlanıyor. Åžu anda Köfteci Ramiz artık ulusal bir marka…

köfteramizçanakkale360ızgaramerkezsanaltur