Kentler ecesi Antakya, köklü tarihiyle günümüz hayatına pek çok değer katıyor. Ortak miras olarak kabul edilebilecek bu değerlerin başında da Antakya’nın son 200 yılına tanıklık etmiş tarihi evleri bulunuyor. Antakya’nın kendine özgü dar sokaklarını biçimlendiren ve bu sokaklara hayat veren tarihi evler, yüksek bir duvarın arkasına saklanmış avlusunda karşılıyor ziyaretçilerini. Antakya’nın tarihi ve kültürel zenginliğini anlamak için bu evlere yakından bakmak gerekir.
Antakya’nın evleri son iki yüzyıl değil iki bin yıldır ünlüdür aslında. Şelaleleriyle ünlü Harbiye, Romalılar döneminde villa bölgesiydi. Şelalelerin çevresinde yapılmış olan villalardan günümüze sadece olağanüstü güzellikteki zemin ve duvar mozaikleri kalmış. Tarih boyunca güzel bir yerleşim alanı olarak Antakya, sanatın inceliğiyle yoğrulmuş yapılara mekan olmuş.
Antakya evleri birçok yönden zenginlik gösteriyor. Evlerin planları, yapımında kullanılan malzemeleri, mimari üslubu gibi birçok özellik Antakya evlerine kişilik kazandırıyor. Genellikle iki katlı olan bu evlerin, Antakya’nın dar sokaklarıyla çok az ilişkisi olacak şekilde yapıldığı görülür. Bu nedenle Antakya evlerinin dış kapı eşiğinden içeri girmediğiniz sürece sizin için orası bir sır olmaya devam edecektir. Konuksever Antakyalılar’ın evlerine girdiğinizde ise iç bahçenin yer aldığı avludan başlayarak bir mimari ve estetik güzellikler bütünü ile karşılaştığınızı anlarsınız. Aslında Antakya sokaklarına kişilik kazandıran unsur bu tarihi evlerdir. O kadar iç içe, o kadar yakındırlar ki, bir de yüksek duvarlar örüldüğünde dar sokaklar efsanesi ortaya çıkıyor. Yola göre evler değil, evlere göre yol şekillenmiş burada.Dik açılarla birbirini kesen evler nedeniyle Antakya’nın dar sokaklarında ilerlemek adeta bir bulmaca çözmeye benzer çoğu zaman. Antakya’nın tarihi ve kültürüyle anlatıldığı “Çağlar İçinde Antakya” kitabında Prof. Ataman Demir, Antakya evlerinin özelliklerini teker teker ele alıyor, bu kültür mirasını geleceğe taşıyor.
Tarihi Antakya evleri yoğunlukla Eski Antakya olarak tanımlanan Asi Nehri ile Habib-i Neccar Dağı arasındaki bölgede, özellikle Kurtuluş Caddesi ve çevresinde görülüyor. Gazi Paşa Caddesi’nde Aleksi Kazancı evi, Oğuzlar Caddesi Müftü Çıkmazı’nda Zeki Efendi evi, Terziler Sokak’ta Kuseyri Ailesi’nin evi, Kantara Mahallesi Müftü Çıkmazı’nda Kuseyri Ailesi’ne ait evler, Kurtuluş Caddesi Döner Sokak’ta bulunan Saklı Ev bunlardan sadece birkaçı. Kurtuluş Caddesi üzerinde ve ona açılan ara sokaklarda yüzlerce tarihi ev döneminin özelliklerini koruyor. Tescili yapılarak koruma altına alınmış 350 civarında tarihi ev bulunuyor, ancak bir o kadar daha restore edilmeyi bekleyen ev var.
Antakya evlerinin kapısı direkt sokağa açılmaz, çünkü ev yaşamı özeldir, kutsaldır. Evlerin dış kapıları Zokmak denilen çıkmaz bir sokaktan bazen de küçük dar bir geçitten geçilerek sokağa bağlanır. Giriş kapıları genellikle üstü basık bir kemerle göz hizasından biraz yukarıdan yükseltilmiştir. İçte ve dışta olmak üzere iki kapı vardır aslında. Muhkem bir kapı olan dış kapı içtekine göre daha kalın kesitlidir, madeni levhalarla kaplıdır ve iri başlı çivilerle de takviye edilmiştir. Kapı şakşağı denilen ve dökme demirden yapılmış, içinde bir küre tutan el şeklindeki kapı tokmakları, kapı bastırağı denen kapı sürgüleri ve iri anahtarlı kilitler dış kapının hemen dikkat çeken özellikleri arasında yer alıyor.
44510
Toplam Gösterim44510
Sayfa Gösterim0
Youtube Gösterim0
StreetView Gösterim