Payas
Payas, Türkiye'deki Hatay ilinin 33000 nüfuslu ilçesidir İskenderun Körfezi'nin kıyısında, Dörtyol ve İskenderun'un arasında yer almaktadır.
Payas bölgesinde yerleşim neredeyse insanlık tarihi kadar eskidir. Anadolu’yu Suriye ve Ortadoğu’ya bağlayan en kullanışlı yol güzergahı üzerinde olması sebebiyle tarihin her döneminde Payas bölgesi stratejik bakımdan önemli bir yerleşim bölgesi olmuştur. Payas’ın eski çağlardaki adı Baias'tır. Sonraları Bayyas, Bayas ve son olarak da bu günkü hali olan Payas adını almıştır.
Zamanın en büyük iki devleti Bizans İmparatoru Heraklius ile İran Kralı 11.Hüsrev zamanında 622'de yapılan büyük savaş Payas'ta olmuştur.
Daha sonraları Payas, bu sefer de Haçlı Seferleri yolu üzerinde olması sebebiyle önemini korumuştur. Haçlıların İlk seferlerinde Anadolu’dan Payas üzerinden çıktıkları bilinmektedir.
Payas’taki Cin Kule’nin gözetleme amacıyla 13. yüzyılda yapıldığı tahmin edilmektedir.Bölge Kısa bir süre haçlı egemenliğinde kalmıştır.
Payas Yavuz Sultan Selim’in Mısır seferi ile Bölge Osmanlıların eline geçmiştir. Hac yolu üzerinde olması nedeniyle Osmanlılar Payas’a önem vermişler ve Cenevizlilerden temel yıkıntıları ile kalan kaleyi tamamen sökerek aslına uygun olarak 1567-1571 tarihleri arasında bu günkü kale ve hendeği yapmışlardır. Külliye, Cami, Hamam ve imaret ise 1568-1574 yılları arasında tamamlanmıştır.
Payas kalesi, kervansarayı ve limanı ile uzun bir dönem önemini korumuştur .
Osmanlı Devleti tüm doğu seferlerinde Payas limanını lojistik İkmal üssü olarak kullanmıştır. Son olarak IV. Murat ünlü Bağdat seferinde tüm lojistik ikmalini Payas üzerinden yapmıştır.
Evliya Çelebi seyahatnamesinde Payas’tan teferruatlı bir şekilde bahsetmektedir. Buna göre 17. yüzyılda Payas’ın nüfusu 8.000 civarındadır. Yine Evliya Çelebinin anlattıklarından o dönemde de turunç, üzüm ve incir bölgenin en dikkate değer ürünleri arasındadır. Evliya Çelebi yol üstündeki kervansaraylardan en önemlisi olarak Payas kervansarayını göstermiştir. Bu da Payas’ın 17. yüzyıldaki önemini göstermek açısından dikkate değerdir.
I. Dünya savaşı sırasında kısa bir süre Fransız işgaline uğrayan Payas işgalden fazla etkilenmemiştir. Her ne kadar 200 kişilik bir Fransız birliği ve atanmış bir Fransız kaymakamı bulunsa da Bölgedeki çete faaliyetlerinin Payas’ın dağlarında ve özellikle Fındık yaylasında üstlenmesi sonucu işgal hiçbir zaman etkili olmamıştır.
1939 yılında Hatay’ın Anavatana katılımıyla sınır kenti olan Payas Hatay’a bağlanmıştır. 1970'li yıllara kadar bir tarım ve bahçecilik beldesi olan Payas, İskenderun Demir ve Çelik Fabrikasının kurulmasıyla bir anda büyümüş, 7.000'lerde olan nüfusu 25.000 lere kadar yükselmiştir. O günden bu yana istikrarlı bir şekilde büyüyen Payas bu gün sanayi ve ticarete dayalı ekonomisi, tarihi ve doğal güzellikleriyle Türkiye’nin en büyük kasabası durumundadır.
33734
Toplam Gösterim33734
Sayfa Gösterim0
Youtube Gösterim0
StreetView Gösterim