ATLIHAN ESKİŞEHİR

atli,han,atlihan,sanal,tur,360,mekan360,evliyacelebi.tv,virtual,tour

 

   

 

Toplam Gösterim Sayısı   8716

Sanal Tur

Toplam Gösterim: 8716

Hakkımızda

Atlıhan; 1850’li yıllarda Eskişehir’in büyük toprak sahiplerinden Takattin Bey tarafından, çevre köy, kasaba ve şehirlerden gelen pazarcıların, seyyahların ve köylülerin, hem kendilerinin hem de hayvanlarının konaklamaları için yapılmıştır. Her gün meydanda kurulan odun pazarına odun satmak için gelen köylüler, önce Atlıhan’a uğrar; öküz arabalarını ve hayvanlarını buraya bırakır, pazara giderlerdi. Akşam olduğunda hana döner ve geceyi burada geçirirlerdi.

Yapıldığı tarihten günümüze kadar birçok defa el değiştiren Atlıhan genel olarak, asıl amacının dışında kullanılmadı. Kurtuluş Savaşı yıllarında bölge Yunanlılar tarafından işgal edildiğinde Beyler Sokak ile Tiryaki Hasan Paşa Sokağının kesiştiği yerindeki bir numaralı evi karargâh binası olarak kullanan Yunan Askerleri, her gün Atlıhan’ın karşısındaki meydana gelir, hava kararıncaya kadar kendilerine konulmuş masalarda oturur, Atlıhan’ın çay ocağından gelen çayı içerlerdi. Cumhuriyetin kurulmasından sonra Eskişehir Garnizon Komutanlığı, burayı, o zamanın han sahibi Çerkez Hüseyin’den atlarını barındırmak amacıyla kiraladı. Fakat askerlerin yüzlerce atı her gün iki defa Akarbaşı Camii’nin bulunduğu mevkiye sulamaya götürüp getirirken oluşturdukları gürültüden halkın rahatsız olması nedeniyle birkaç ay sonra hanı boşaltmak zorunda kaldılar. dönemde büyük bir ahşap giriş kapısı olan hanın ortasına geniş bir avlu hâkimdi. Kapının tam karşısındaki bölüm hayvanların konulduğu ahır kısmıydı. Bu hayvanların bakımını yapmak amacıyla ahırın sağ köşesinde bir nalbant dükkanı bulunurdu. Orta kısmında bulunan kuyu sayesinde hem hayvanların hem de misafirlerin su ihtiyacı karşılanırdı. Hanın zemin kapısının sol tarafı yan yana dizilmiş döşeklerden oluşan yatakhaneydi. 18nci yüzyılda boş bir meydan olan Hicri Sezen Parkı’na dağlardan getirdiği odunları satmaya gelen köylüler akşam pazar toplandıktan sonra hana gelerek bu döşeklerde yatarlardı. Hanın üst katına, sağ taraftaki merdivenlerle çıkılmaktaydı. Burası yine orta halli kişiler tarafından kiralanan, yan yana yapılmış ufak odalardan oluşmaktaydı.

Atlıhan’da sonraki dönemlerde daha çok ekonomik durumu kötü olan köylüler barınırken, durumu daha iyi olanlar ise bugünkü Hicri Sezen Parkı’nın karşısındaki günümüzde Bahçeli Kahve olarak bilinen handa kalırlardı. Atlıhan, hem dinlenilip konaklanan, hem hayvanların bakımının yapıldığı hem de içinde çay ocağı bulunmasından dolayı bölge halkının da toplandığı, dönemin bütün sosyal, siyasal ve ekonomik gündeminin oluştuğu bir mekân konumundaydı. Zaman içinde han, Tavafçı Hanı, Odunpazarı Hanı gibi isimlerle anıldı.
19ncu yüzyılın sonlarına kadar hanın ortasında bulunan kuyu varlığını korumuştu. Hatta bir söylenceye göre; Yunanlılar, Kurtuluş Savaşında aldıkları ağır yenilgiden sonra bu bölgeden kaçarlarken altınlarını bu kuyunun içine attıkları söylenmektedir.

20nci yüzyılın özellikle ikinci yarısından sonra han eski işlevini yitirirken, metruk ve harabe bir hal aldı. Birçok bölümü yıkıldı ya da yandı.

Han, Odunpazarı Evleri Yaşatma Projesi kapsamında 2006 yılında, orijinal mimarisi göz önünde bulundurularak Atlıhan adıyla Odunpazarı Belediyesi tarafından yeniden inşa edilmiştir. 675 metrekarelik bir alanda yer alan han, geleneksel mimari unsurları da içinde barındıran bir yapıdır. Zemin ve birinci kat olmak üzere iki kattan oluşan Atlıhan, haliyle bölgenin ekonomik ve kültürel yapısını iyileştiren önemli faktörlerden birisidir.

Atlıhan günümüzde, Odunpazarı Belediyesi El Sanatları Çarşısı olarak kullanılır. Eskişehir El Sanatlarının en güzel örneklerinden olan Lületaşı eserlerinin envai ve en güzel çeşitlerini Atlıhan’da bulabilirsiniz.

atlihanatlihansanaltur360mekan360evliyacelebi.tvvirtualtour

360° Video

Gösterim: 0

Sokak Görünümü

...Yükleniyor...

Gösterim: 0

Analistik Veriler

8716

Toplam Gösterim

8716

Sayfa Gösterim

0

Youtube Gösterim

0

StreetView Gösterim