SARIMİYE CAMİİ ANTAKYA ANTAKYA Hatay | Sanal Tur | Mekan360.com

SARIMİYE CAMİİ ANTAKYA

Görüntülenme - 11048 Yorum Ekle

Hakkımızda

Caminin ilk inşasının 14. yüzyılyın ilk yarısında gerçekleştiği, bugünkü şeklini çeşitli zamanlarda yapılan onarımlar neticesinde aldığı sanılmaktadır. Minarenin altındaki taç kapıdan girilen cami, çatı örtülü küçük bir harime sahiptir.

Etiketler

camii ibadethane namaz mescid minare tarihi

Fotoğraflar

Görüşler (5)

Jacqueline Graves

Beautiful minaret. Closed for renovations.

5 yıl önce

Ayşem Kömürcüler

Selçuklu zamanını eserlerinden..Minaresi kapı girişinin hemen üstünde...İçerisi gayet ferah..çok bilgili bir imamı var...İşini severek yaptığı çok belli..İçeride bulunan kemer kısımlar tamamen yapıldığı döneme aitmiş..lokasyonu görülmeye değer..Hemen arkasında katolik kilisesi karşısında havra var...

6 yıl önce

Baki Alagöz

Antakya da görülmesi gereken yerler listesinde başta gelecek mekandır. Türkiye toprakları içerisinde ilk cami olan habibi neccar camisine de çok yakin

6 yıl önce

Ramazan Tetik

Sarımıye Camii'nin bir de medresesinin bulunduğu bilinmektedir. 1903 tarihli Sal name-i Maarif-i Umumiye'ye göre (s.463) anılan tarihte medresenin müderrisi Ahmed Efendi olup, 15 öğrencisi bulunmaktadır3 Sarımıye Medresesi'nin Halefzade Süreyya Bey'in belediye başkanlığı döneminde gerçekleştirilen bugünkü Kurtuluş Caddesi'nin açılması çalışmaları esnasında yolda kaldığından yıktırıldığı düşünülebilir. 1929 yılında çalışmaları başlayan o dönemdeki adıyla "Yeniyol"un Antakya'nın Antik dönemden beri önemli bir ulaşım aksı olan hattı takip ettiği bilinmektedir. Roma döneminde faalolan bu yolun zamanla daraldığı, üzerine yapılan binalarla organik bir yola dönüştüğü kaynaklarda belirtilmektedir4 1935 yılında açılan yeni yolun inşası esnasında pek çok yapıyla birlikte Sarımıye Medresesi'nin de yıktırıldığı anlaşılmaktadır. Nitekim, bugün camiye ait olan ve yapının doğusunda yer alan betonarme dükkanıarın bu medresenin bulunduğu yerde inşa edildikleri söylenmektedir. Cami gibi medrese ile ilgili bilgiler de kısıtlıdır. Kentin yaşlılarından kentin kadısının bir dönem medresenin üst katında oturduğunun söylendiği öğrenilmektedir. Son dönemlerinde alt katında bir boyacının barındığı söylenilenler arasındadır5. Caminin Vakıflar Genel Müdürlüğü'nce sürdürülen restorasyonu 2003 yılında tamamlanmış ve ibadete açılmıştır. Bu onarıma ait ikinci bir yazıt bina üzerinde yer almaktadır. Bu restorasyon kapsamında yapının Kurtuluş Caddesi'nden algılanmasının engelleyen birtakım niteliksiz dükkanın da yıktırıldığı bilinmektedir. Günümüzde cami, kareye yakın planlı, kesme taş duvarlı bir harimden oluşmakta, harime, batısında yer alan kapıdan girilmektedir. Bina, ahşap beşi k çatılı, kiremit üst örtülüdür. Çatı, harimi iki sahına dönüştüren taş kemerleri birbirine bağlayan ayaklarla taşınmaktadır. Kıble cephesinde mihrap poligonal bir kütle olarak dışa taşmaktadır. Mihrabın bir yanında üç, diğer yanında iki pencere yer almaktadır. Söz konusu pencerelerin üstlerinde geleneksel Antakya evlerinde görmeye alışık olduğumuz türde tepe pencereleri ikinci bir dizi oluşturmaktadır. Caminin genel yapısı itibariyle geleneksel Antakya evlerini andıran bir yapıya sahip olduğu söylenebilir. Caminin kesme taş minaresi, yapıdan kopuk olarak avlunun güneyinde tek başına yer almaktadır. Minarenin kürsüsü tonoz biçimde düzenlenerek, altından geçilerek avluya ulaşılması sağlamakta, çaminin avlu giriş kapısı işlevini görmektedir. Minare, sanat tarihi açısından Sarımıye Camii'nin en önemli unsurudur. Minarenin altında yer alan ahşap giriş kapısı derin bir niş içerisine alınmış, nişin iki yanına taş sekiler yerleştirilmiştir. Kapının üzerinde yer alan yazıtı çevreleyen kemer alnı dekoratif yaprak dizileriyle süslenmiştir. Dekoratif diziler minarenin pabuç bölümünde ve pabuçtan silindirik gövdeye geçişlerde de kullanılmıştır. Minarenin sokak ile birleştiği köşede pah oluşturulmuş, bu pahın tepe bölümü mukarnaslarla süslenmiştir. Kapı nişinin iki yanındaki taş sekilerin üzerinde de aynı mukarnaslardan oluşan birer dizi yer almaktadır. Minarenin şerefe altı üst üste çemberler oluşturan mukarnas ve küçük kemer dizileri ile süslenmiştir. Şerefe bölümü ve üstündeki külah ahşaptır. Şerefe korkuluğunun üzeri ahşap dekoratif kemerlerle çevrelenmiştir. Üzeri geniş bir saçaktan sonra piramidal külah ile sonlanmaktadır.alt Caminin avlu duvarları son onarımda inşa edilmiş olup, tarihi değere sahip değildir. Onarım kapsamında avlunun taş kaplamaları da yenilenmiş ve avluya yakışmayan yeni bir tuvalet kütlesi eklenmiştir. Antakya'nın yeterince tanınmayan bu camisi, gerçekte kenti e ilgili pek çok yayında ve posterde minaresi ile yer almaktadır. Katolik Kilisesi'nin avlusundan çekilen pek çok fotoğrafta Sarımıye minaresi ile Kilisenin çan kulesi aynı karede yer almakta, ancak, pek az insan bu minarenin hangi camiye ait olduğunu ve diğer özelliklerini merak etmektedir. Minarenin girişinde yer alan Türkçe yazıt ise, kanımca Hatay'ın kime ait olduğu konusunda şüpheleri olanlara en açık cevabı vermektedir. Kaynak:Hatay Aylık Kültür ve Keşif Dergisi

6 yıl önce

HaLiL o

İbadethane

6 yıl önce

Yorum Ekle