Salepçioğlu İş Hanı’nın arkasında bulunan cami, 20yy’ın ilk yıllarında SalepçizadeHacı Ahmet Efendi tarafından yaptırılmıştır. Caminin 1906'da tamamlandığı-söylense de maalesef kitabesi yoktur. Görece yeni olan yapı, klasik camiler örnek alınarak tasarlanmıştır. Döneminin Batı mimari tarzından da etkilenerek inşa edilen cami, İzmir'in en büyük ve en zarif camileri arasında yer almaktadır. Caminin dış duvarları mermer ve yeşil renkte taşlarla kaplanmıştır. Önündeki son cemaat yeri dikdörtgen planlı olup, oldukça küçüktür. Üzeri üç küçük kubbe ile örtülmüştür. Son cemaat yerinin duvarları da mermerle kaplanmıştır. Giriş kapısının sağ ve solundaki merdivenlerden üst kattaki kadınlar mahfiline çıkılmaktadır. İbadet mekânı kare planlı olup, üzeri pandantifli bir kubbe ile örtülmüştür. Kubbenin içerisi kalem işleri ile bezenmiştir. Bezemede kırmızı, yeşil ve kahverengi ön plana çıkarılmıştır. Duvarlarda sıva üzerine boyama kalem işleri ve Rumi kompozisyonlar bulunmaktadır. Mihrap beyaz ve gri renkte mermerden yuvarlak bir niş şeklindedir. Minber de mermer olup, üzeri geometrik desenlerle bezelidir. Caminin içerisi alt ve üstte iki sıra pencere ile aydınlatılmıştır. Caminin minaresi yapı ile bağlantısı olmayacak şekilde kuzeydoğuda, taş bir kaide üzerinde, yuvarlak gövdeli ve tek şerefelidir. Minare oldukça zarif ve ince bir görünümdedir. Caminin orijinal minaresi hemen yıkılmış, 1927’de yeniden yapılmıştır. 1974 yılında ise onarılmıştır. Camide süslemeler zengindir. İçte ve dışta bolca mermer kullanılmıştır. Dışarıda bulunan sebiller de mermerdir. Caminin alt katında 1948 yılında, Salepçizade Ahmet Efendi'nin kurmuş olduğu "Salepçioğlu Vakıf Kütüphanesi'nin de Milli Eğitim Bakanlığına devredilmesiyle Hisar Umumi Kütüphanesiyle birleştirilerek, Hisar-Salepçioğlu Kütüphanesi adını almış ve 1952 yılına kadar bu adla hizmet vermiştir. Bu bölümde bugün Kur’an kursu verilmektedir.