Hakkımızda
MESİR dilimizde gezilecek yer , gezi yeri anlamına gelmektedir. Anadolu ve Ön Asya'nın çok eski bir geleneğinden gelen Mesir'in 5000 yıl öncesinde bile örneklerine rastlamak mümkün. Genel Tıp kitaplarının bir kısmında mesir'e benzeyen bir macunun Sümerliler zamanında kullanıldığını yazmaktadırlar. İlk defa Sümerliler ünlü şehirlerinden biri olan NİPPUR da ana maddesi İSİN olan bir otla çeşitli baharatları kaynatarak bir macun elde edip bunu altın kapta saklayarak ilkbahar aylarının başlangıçlarında hastalara ikram ederlermiş. Aynı şekilde hazırlanmış çeşitli macunların dertlere şifa olması amacıyla Ön Asya ve Anadolu medeniyetlerinde dağıtıldığı kaynaklarda belirtilmektedir.
Kırk bir çeşit baharattan oluşması sebebi ile faydası ile ün salan mesir macunu, çayı ile de damaklara şenlik olmaya geliyor. İçerisinde zencefil, tarçın, karanfil, meyankökü, havlıcan gibi baharatlardan ziyada papatya, funda, rezene, anason gibi kuvvetli baharat çeşitleride yer almaktadır. Mesir macunun da kullanılan şeker mesir çayında yer almadığından dolayı şekeri sevmeyen ya da sağlık sorunları nedeni ile tüketmeyenler için ideal bir içecektir. Meyankök baharatının barındırılmasından dolayı, şekerin eksikliğini hissettirmeyecek şekilde özel bir lezzet katmaktadır.
Mesir çayı mesir macununun çay olarak küçük süzen poşetlere girmiş hali olarak karşımıza çıkmaktadır. En iyi yanı şeker hastalığı olan insanların da gönül rahatlığıyla kullanabilmesidir. Çünkü içerisinde sıfır şeker bulunmaktadır. Mesir çayı mesir macununun içindeki bütün bitkileri bulundurmaktadır.
Papatya, rezene, anason, funda, meyan kökü, karanfil, havlıcan, rezene içerisinde bulunan bitkilerden yalnızca bazılarıdır. Mesir çayı iştah açıcı olarak tüketilebilir. Kuvvet vericidir. Afrodizyak etkisi oldukça yüksektir. Vücuttaki ödemin idrar yoluyla dışarı atılmasını sağlar.
