KÜLTÜREVİ AKSARAY GÜZELYURT Aksaray | Sanal Tur | Mekan360.com

KÜLTÜREVİ AKSARAY

Görüntülenme - 3035 Yorum Ekle

Hakkımızda

1927 yılında yapımına başlanan ve 1930 yılında tamamlanan Aksaray valilik konağı, yıllarca valilik konağı olarak Aksaray Valililerimize ve Kaymakamlarımıza hizmet vermiştir. 

Tamamı kesme taştan yapılan bina iki katlı ve beş oda, iki salondan oluşan cumhuriyetin ilk yıllarında yapılmış ve günümüze kadar gelmiş ender eserlerden bir tanesidir.  Son yıllarda yeni valilik konağının yapılmasından sonra bu tarihi bina boşaltıldı 2007 yılı başlarında Aksaray Valisi Sayın Sebati BUYURAN’ın girişimleriyle tarihi valilik binası Aksaray kültürüne kazandırıldı. Aksaray kültürünü, geleneklerini, göreneklerini, yaşam tarzlarını, sosyal hayatı yansıtan bir müze haline getirtilmiştir.  Aksaray Kültürevi alışılmış müzeciliğin dışında her odası ayrı bir kültürü yansıtan heykellerle desteklenen adeta yaşanan mekânlara dönüştürülmüştür.

Aksaray kültürevi'nde yaklaşık 31 heykel bulunmaktadır.


Kültürevi'nin oluşması sırasında Aksaray’ın köy, kasaba ve ilçelerinin tamamı gezilerek sosyal hayat yerinde incelenmiş ve eşyalar şahıslardan alınarak,  Valilik Konağının her odası ayrı ayrı titizlikle döşenmiştir.  Aksaray kültürevi oluşumunda eşyaların tamamı vatandaşlardan hibe olarak alınmıştır.


Aksaray’da gelin odası Anadolu’nun her yerinde olduğu gibi büyük bir titizlikle ve özenle hazırladır. Hazırlıklar haftalar öncesinden başlar düğün gününe kadar devam eder. Düğün günü gelin odası gelen davetlilere gösterilir. 

Aksaray Kültürevin'de kurulan Kına odasında bulunan eşyaların tamamı vatandaşlar tarafından hibe edilmiş ve yıllar önce kullanılmış eşyalardır. Gelin odasında bulunan heykeller Seyfullah ve Bengül SÜNBÜL  tarafından yapılmıştır. Gelinlik zamanın Belediye Başkanı Mehmet DALKILIÇ’ın eşi  Nefise DALKILIÇ gelinliğidir. Tamamı özel dokuma kumaştan yapılmıştır.

Gelin odasındaki heykellerde Özgür ÇAÐLAR tarfından yaşayan insanlardan birebir örneklendirerek yapılmıştır. odada bulunan Gar dolabı 1903 yılında tamamı gül dalından  yapılan ve çok özel bir  parçadır.

Tamamı cevizden yapılmış olan 1905 yılına ait konsülde  bu odanın değerli eşyalarından biridir.  Gerek gar dolabı gerekse konsül  Emekli Tapu Müdürü Hasan GÜÇLÜER’in oğlu Erdal GÜÇLÜER' den alınmıştır.

Bu odada bulunan  Prinç karyola  emekli öğretmen Zeynep GÜR’den alınmıştır.

Çeyiz Sandığı Emekli Başkatip Fazilet BERKSOY’dan alınmıştır.

Halılar Sultanhanı belediyesinden temin edilmiştir.


Aksaray’da Özellikle Taşpınar ve Sultanhanı kasabalarında yaşayan  genç yaşlı tüm insanlar halı ve kilim dokuma  işleriyle uğraşırlar. Evlerinde kullandıkları halı ve kilimlere insanlar kendileri üretmişlerdir. Dokudukları halı ve kilimlerde  boyalarını ,kök boyalar kullanarak renkler  vermişlerdir. Dokuma sanatı kendileri ve aileleri için önemli bir gelir kaynağı olmuştur.Halen yörede bazı ev ve atölyelerde halı ve kilim dokumacılığı devam etmektedir.

Halı, Anadolu'ya Selçuklu Türkleri ile gelmiştir. XIII. Yüzyılda tarihi kaynaklar, saydıkları önemli halıcılık merkezleri arasında Konya ve Aksaray'ı kaydetmektedirler. 1274 yılında ölmüş olan ibn-i Said'e atfen Ebül-Fida'nın verdiği bilgiler de “..Her memlekete yapılırdı.” diyerek imal merkezi olarak özellikle Ak­saray'ı belirtmektedir ihraç edilen Türkoman Halıları orada.

Günümüz Taşpınar Halılarının değerlendirmesi­ni yapabilmek için bugünkü örneklerden giderek geçmişle bağlarını kurmak istediğimizde Eskil Ulu Camisi'nde bulunan 19.yy sonu olarak tarihlendi­rilmiş bir namazlığı en eski ve tek örnek olarak gösterebilmekte idi. Anadolu’da halıcılık köklü geçmişin ilmek ilmek dokunduğu, atılan her düğümde günümüze geleneklerin taşındığı özgün bir el sanatıdır. Çözgü denilen birbirine koşut dikey gergin ipliklerle doldurulmuş tezgah denilen araçlarda düğüm bağlamak ve bunları sıkıştırmak için aralarından atkı adı verilen ipliğin geçirilmesi ile yapılan yüzü havlı ve çeşitli motiflerle bezeli dokuma demek olan halının Türk tarihi içinde yerini alması pek erken (M.Ö. V-III.yy) dönemlerine dayanır. Orta Asya’da başlamış bu Türk-halı dostluğunun bugün Anadolu’da hala devam ettirildiği pek çok noktadan biri de Aksaray yöresindeki Taşpınar kasabasıdır.

Taşpınar halılarının günümüze değin titizlikle koruduğu özelliklerden bir tanesi atkı, çözgü ve düğüm iplerinin tamamen yün olmasıdır. "Yoz" denilen Karaman cinsi kısır koyundan elde edilen yünün özel bir yeri vardır. Bu halılarda atkı ipliğinin geçirilişi dokuma kalitesini etkilenmesi bakımından ayrıca önem taşır. Alt atkı ipleri düzgün ve gergin olarak, üst atkı ise ön çözgü arkaya arka çözgü öne geçmek suretiyle çaprazlık oluşturarak ve dökümlü bir biçimde yerleştirilir. Böylece dokuma kalitesi yükseltilmiş olur. Kaliteyi belirleyen diğer bir öğe de düğüm sayılarıdır. Eski Taşpınarlarda 10x10 cm2lik alanda 40x45 düğüm vardır. Günümüzde iyi cins sayılan elde eğrilmiş iple dokunan bir halıda 10x10 cm2 de 30x35, satılmak için dokunan normal bir halı üzerindeki 10x10 cm2'lik alanda ise ancak 30x30 düğüm görülebilmektedir.

Bugün Taşpınar halılarında kalite belirlenmesi tezgaha gerilen ip sayısına göre hesaplanmaktadır. 6 m2 lik alanda ise ancak 30x30 düğüm görülebilmektedir.

Halı dokuma odasında bulunan  heykeller  resim öğretmeni Seyfullah SÜNBÜL eşi Bengül SÜNBÜL ve Özgür ÇAÐLAR  tarafından yapılmıştır. Bu odada bulunan  eşyalar  ise Taşpınar kasabası ve Sultanhanı kasabasından temin edilmiştir.  Manken kıyafetleri Güzelyurt Kaymakamlığı ve  Belediyesince temin edilmiştir.


Oturma odaları  İnsanların aileleri ile birlikte günlük hayatlarını geçirdikleri  yerlerdir. Bu odaklarda aileler misafirlerini ağırlarlar  yemeklerini yer sofrasında  bu odada yerler.

Oturma odası genellikle U biçiminde sedirler bulunmaktadır, bu sedirler ahşaptan yapılır üzeri halı ,kilim ve halı minderlerden, yaslanacak yerler ise halı yastıklardan oluşurlar.

Sedirlere genellikle büyükler oturur ailede en yaşlı kişi  sedirin baş köşesine  diğer üyeler   yaşlarına göre sedirdeki yerlerini alırlar sedirin aşağı kısmı ise yine kilimler , halı ,halı minderle kaplıdır buralara ailenin  küçükleri otururlar. Aileler Büyük baba, kaynana, gelin ve torunlar birlikte  otururlar.  Büyükler küçüklerini sever küçüklerde büyüklerini sayarlar.

Aksaray Kültürevi'nin  Oturma odasındaki bulunan eşyalar dan yastıklar Sultanhanı belediyesinden , minderler Sultanhanı halı  esnaflarından Fahri Solaktan , perdeler Anadolu  Kız Meslek lisesi Müdürlüğünden , Halı Halk Eğitim Müdürlüğünden , Kilim ve seccadeler Sarıyahşi Kaymakamlığından  Sini ve  tabaklar Selma GÜÇLÜER ‘den  temin edilmiştir.


Salonlar genellikle şehir merkezlerindeki  evler ve konaklarda bulunmaktadır.

Salonlarda genellikle koltuk takımı bulunur.  Gelen misafirler burada ağırlanır. Salonlar evlerin ve konakların en güzel yerlerinden bir  bölümüdür.

 

 

Etiketler

Fotoğraflar

Görüşler (5)

Adel R

Good

5 yıl önce

Serkan Arık

2000 li yıllardan önce valiler bu konakta otururdu.Eski vali konağı olarak da bilinir

5 yıl önce

mehmet mehmet

Gerçekten Aksaray'ın ve civarının yakın Geçmişte nasıl yaşadıklarını gösteren insanı bir an olsun geçmişe götüren ve geçmişteki yaşayan insanların nasıl hissettiklerini bir nebze olsun hissettiren bir yer

5 yıl önce

Mehmet Bir

İyi

5 yıl önce

Hasan Tekeli

Yakın geçmişte Aksaray'da kullanılan eşyaların sergilendiği bir konak.

6 yıl önce

Yorum Ekle