Kantaron yağının faydalarına geçmeden önce bu makalede saf sarı kantaron yağından değil, bir infüzyondan söz edeceğimi belirtmeliyim. İnfüzyon kelimesi burada ‘demleme’ anlamında kullanılıyor. Sarı kantaron çiçeklerinin zeytin yağında birkaç hafta bekletilmesiyle, bu makalenin konusu ‘kantaron yağı’ elde ediliyor.

Aslında eminim aranızda anneannesi, babaannesi sayesinde söz ettiğim şekilde hazırlanan kantaron yağından haberdar olan pek çok kişi vardır. Kantaron yağı bazı evlerde ağrıdan hazımsızlığa, her derde deva bir ilaç gibi neredeyse sürekli bulunduruluyor. Bir kez hazırlandıktan sonra oldukça uzun bir süre de dayandığından, el altında bulundurması gayet kolay bir yağ olduğunu da söyleyebiliriz.

Kantaron yağı özellikle güneş yanıklarına iyi gelen, yaraları iyileştiren ve ağrıları yatıştıran etkisiyle öne çıkan bir yağ. Ancak depresyona iyi geldiği ile ilgili iddiaların tartışmalı olduğu görülüyor. Çok hafif düzeydeki depresyon hastalarında olumlu etki gösterdiği ortaya atılmış olsa da, özellikle ilaç kullanan hastalarda ters etki yapabildiği veya durumu kötüleştirebileceği gibi bazı araştırma sonuçları da var.

Kantaron yağının daha yaygın kullanım alanlarına bir bakalım. Varis, hemoroid, kas gerginlikleri ve zona hastalığı ile pek çok ağrı şikayeti için kantaron yağının önerildiğini görebiliyoruz.

• İltihap gidericidir.
• Yanıkları, kızarıklıkları, böcek ısırıklarını, pişikleri küçük yaraları ve çürükleri iyileştiricidir.
• Sinir, siyatik ağrılarında etkilidir.
• Güneş yanıklarına iyi gelir.
• Varisler üzerinde iyileştirici etki gösterir.
• Damarları büzerek kanamayı durdurur.
• Hemoroide iyi gelir.
• Gut, eklem ve kas ağrılarını azaltır.
• Bel ağrılarını dindirir.
• Ağızdan alındığında kan şekerini düşürür.

Bu faydaları biraz daha detaylandırmamız gerekirse:

• Pek çok kişi örneğin mutfakta yemek hazırlıkları sırasında oluşan yanıklarda, kesiklerde veya düşme, çarpma sonucu oluşan morarmalarda kantaron yağının oldukça faydasını gördüğünü belirtiyor.
• Uzun süre yataktan çıkamadığı için ciltte çeşitli yara, kızarıklık, pişik gibi sorunların göründüğü hastalarda da sarı kantaron cilt üzerinde iyileştirici etki gösterebiliyor.
• Uçuk iyileştirmek için kantaron yağı kullanan ve etkili sonuçlar alanların sayısı da az değil.
• Kantaron yağı cilt dokusunu yenilerken, kanamayı durdurma konusunda da etkili olabiliyor. Bitkinin hemoroide iyi gelmesinin arkasında da bu özelliklerinin yattığı düşünülüyor.
• Hazımsızlık, gaz, kabızlık, mide ağrısı benzeri sindirim sorunları yaşayanlar birkaç gün boyunca içtikleri bir tatlı kaşığı kantaron yağının oldukça rahatlık verdiğini söyleyenler de var.
• Güneş yanıkları için kantaron yağı etkili bir çözüm sunuyor ancak kantaron yağın güneş altında kullanılmaması, ciltte leke yapabileceği unutulmamalı. Yanıklar için kantaron yağını güneşe çıkmayacağınız zamanlarda sürmeye özen gösterin.
• Kantaron yağı sadece yatağa mahkum hastalardaki pişikler için değil, bebeklerdeki pişikler için de öneriliyor ancak ben bebeklerde herhangi bir şekilde bu tip çözümleri uygulamadan önce mutlaka doktora danışılmasından yanayım. Bitkisel olduğuna göre zararsızdır gibi yanlış bir düşünceye sakın kapılmayın. Bitkiler yarar gösteriyorsa bu pek çok kimyasal madde içermelerinden ileri geliyor.

Yaraları iyileştiren, bakterileri öldüren ve hücre yenileme özelliği olan kantaron yağının cilt bakımı söz konusu olduğunda da kendisine bir yer bulması şaşırtıcı değil. Yukarıdaki kullanım alanları kantaron yağının ciltteki etkileri hakkında da ipucu veriyor. Kantaron yağı kırışıklık gidermekten çok cildin sağlığı üzerindeki olumlu etkileri sayesinde tercih ediliyor.

Cilt için kantaron yağı kullanımını en çok cilt lekelerini, ciltteki kızarıklıkları ve siyah noktaları gidermek için tercih ediliyor. Güneşe çıkılmayacağı zamanlarda, örneğin akşam saatlerinde veya gece yatmadan önce cildine birkaç damlalık kantaron yağı sürerek, ciltteki leke ve izlerinden büyük oranda kurtulduğuna işaret eden pek çok kişi var.

Sivilcelenme veya ciltte pullanma gibi şikayetlere neden olduğuna rastlandığından dolayı, kantaron yağının çok ince bir tabaka şeklinde, bir pamuğa sadece birkaç damla damlatılarak yüze uygulanması yeterlidir. Her tip cilt için kullanılabilir ama sorunlu ciltlerde önce azar azar uygulayarak, cildin nasıl tepki verdiğini ölçmekte fayda var.