Mekan 360

PERGE ÖRENYERİ

Hakkımızda

Antalya şehir merkezinin 17 km. doğusundaki, Aksu sınırları içinde yer alan Perge, sadece bölgenin değil, tüm Anadolu'nun en düzenli Roma dönemi kentlerinden biridir. Mimarisi yanında mermer heykeltıraşlığıyla da ünlüdür. 1946 yılından beri İstanbul Üniversitesince yürütülen kazılar sonucu şehir merkezinin önemli anıtsal yapıları gün ışığına çıkarılmış, ele geçen heykel buluntuları sayesinde Antalya Müzesi dünyanın en zengin Roma Dönemi heykel müzelerinden birisi olma özelliğini kazanmıştır.
Perge'nin kuruluş hikayesini tarihçiler, Troia savaşlarının sonrası gibi gösterirler (M.Ö. 1275). 1986 yılında bulunan bir Hitit tabletinde Perge'nin adının geçmesi buranın Troia savaşından önce kurulduğunu göstermektedir. Filolojik bilgiler de kentin M.Ö. 3. binden beri iskan edildiğini gösterirken, bulunan bazı keramik, taş alet ve gömüler iskan tarihini şimdiye kadar bilinenden çok önceye, Erken Tunç Çağına kadar indirmektedir.

Şehrin tarihe geçmiş şahsiyetleri arasında, astronomi, geometri ve matematikte ünlü "Pergeli Apollonius" ön sırayı alır. Diğer ünlü Pergeli M.S. 2. yüzyılda yaşamış filozof Varus'tur.

Perge'de birçok tanrı ve tanrıçanın tapım görmesine rağmen bunların içinde Artemis'in özel bir yeri ve önemi bulunmaktadır. Birçok antik yazarın sözünü ettiği büyüklük, güzellik ve inşa bakımından harika olan Artemis Tapınağı, şehrin dışında yüksekçe bir tepe üzerinde bulunmaktaydı ki, yeri bugüne değin hala bulunamamıştır.

Yapılan kazı ve araştırmalar Perge'nin genel olarak üç parlak dönemden geçtiğini göstermektedir. Birinci dönem M.Ö. 3. ve 2. yüzyıllardaki Helenistik Devre ait bulunmakta, bu devir kısmen ayakta kalan muhteşem sur ve kulelerle temsil edilmektedir. İkinci dönem, Roma İmparatorluk devrine (M.S. 2.-3. yüzyıl) rastlamakta, bunu da bugün birçoğu ayakta duran anıtsal yapılar (tiyatro, stadyum, hamamlar, anıtsal çeşmeler ve agora) açığa vurmaktadır. Son refah dönemi ise Hıristiyanlık dönemi yani M.S. 5. ve 6. yüzyıllara rastlamaktadır ki, bu dönem şehir kilise teşkilatı içinde bir metropolitlik merkezi olmuş ve birçok kilise inşa edilmiştir.

M.Ö. 333'te Büyük İskender'in bölgeyi zaptı sırasında Pergelilerin hiç direnme göstermeden İskender kuvvetlerini konuk etmeleri şehri koruyan surların olmamasına bağlanır.

Bugün şehrin en anıtsal yapıları olan ve şehrin sembolü haline gelmiş iki yuvarlak planlı kule ve sur duvarları İskender'in zaptından sonra yapılmışlardır. Günümüzde gezilebilen kalıntılar çoğunlukla Roma dönemine aittir. Perge şehir planının ana hatlarını biri kuzey- güney, diğeri doğu–batı doğrultusunda iki ana cadde oluşturur. Şehrin belkemiği olan sütunlu cadde Helenistik kapıdan başlayıp akropolisin eteğindeki anıtsal nymphaeumda (çeşme) son bulur. Yaklaşık 300 metre uzunluğundaki caddenin ortasında iki metre genişliğinde bölmeli bir su kanalı, her iki yanında ise mozaikli portikolar ve dükkanlar yer alır. Caddelerin kesiştiği şehir merkezinde ise Apollonius Demetrius takı bulunur. Günümüz yerleşiminde şehre giden yol üzerinde ilk karşılaşılan yapı, Yunan-Roma tipinde inşa edilmiş anıtsal tiyatro binasıdır. Yaklaşık 12 bin kişi kapasitesindeki M.S. 2.yüzyıla tarihlenen yapı sahne binasının zengin mermer dekorasyonu ile ünlüdür.

Etiketler

roma antik-kent heykel heykeltras mermer troia

Görüşler ()

Yorum Ekle