Mekan 360

ŞANLIURFA KALE ÖNÜ CANLI KAMERA

Hakkımızda

Kullanıcı Adı : Guest
şifre : 1

Urfa Kalesi doğu-batı yönünde oldukça muntazam kesme taşlardan dikdörtgen planlı olarak yapılmıştır. Kale çevresi yaklaşık 800 m. uzunluğundadır ve 25 adet burçla takviye edilmiştir. Urfalı Şair Nâbi h.1089 (1678) tarihinde yapmış olduğu Hac yolculuğunu anlatan Tuhfet-ül Harameyn isimli eserinde bu kaleden söz etmiştir:

” Ulu Felek Dağı'nın tepesi üzerinde baş yükseltmiş olan yüksek kale, feleği kıskandıracak kadar yükseklikte, kafir ve sapık mühendisler tarafından yapılmıştır. Üzerinde hile, aldatıcılık okulunun öğretmeni İblis-üzerine lanet olsun- kalıp dökerek yaptığı iki kıta yontulmuş taş¬tan tertip edilmiş minare görünüşlü mancınık vardır.”
Bu kaleden Evliya Çelebi de söz etmiştir:

“Kalenin batıya açılan gayet sağlam ve kuvvetli bir demir kapısı vardır. Burada 200 ka¬dar ev vardır ki, Dizdarağa bu evlerde oturur. 200 kadar neferi, cephanesi, buğday ambarı ve sarnıç¬ları vardır. Kale kapısının iç kısmında minareli ve küçük bir mescidi vardır. Mel'un Nemrud'un Hz. İbrahim'i ateşe attırdığı mancınık, bu kalenin içinde durur iki tane sütundur.”

Evliya Çelebi’nin de belirttiği kale içerisindeki ev, ambar ve sarnıçlar ile mescit günümüze gelememiştir. Yalnızca ayakta olan iki sütun halk arasında Mancınık olarak isimlendirilmektedir. Bu sütunları Osroen Krallaeından Eftuha yaptırmıştır. Sütunlar 17.25 m. yüksekliğinde, 4.60 m. çapındadır. Birisi üzerindeki yazıtta da “Ben, Eftuha’yım. Güneşin oğluyum. Bu sütun ile heykeli Mano’nun kızı Şelmet için yaptırdım” yazılıdır. Bu sütunlar ile ilgili halk arasında yaygın bir de inanış vardır. Bu inanışa göre;

Hz. İbrahim Urfa’da hüküm süren ve çeşitli putlara tapan Nemrud kavmini bundan vazgeçirerek Hak yoluna getirmek için vazifelendirildiğini söylemiştir. Bir gün putların korunduğu yere girmiş, eline aldığı bir balta ile biri dışında hepsini parçalamıştır. Daha sonra da baltayı kalan putun yanına bırakıp gitmiştir. Halk putların Hz. İbrahim tarafından kırıldığını anlayınca Onu yakalayarak hesap sormuştur. Hz. İbrahim ise sağlam olan putun diğerlerini kırdığını söylemiştir. Hz. İbrahim’in bu yanıtı üzerine Ona o putun böyle bir şey yapamayacağı söylenmiştir. Hz. İbrahim buna cevap olarak:

“Sizlere çok yazık. Hiçbir faydası olmayan şeylere tapıyorsunuz. Bunlardan vazgeçerek bütün kalbinizle Allah’a inanın” demiştir.

Bu olayı duyan Nemrud çok kızmış ve Hz. İbrahim’in yakalanarak yakılmasını emretmiştir. Günümüzde Ayn-ı Zeliha denilen havuzun bulunduğu yerde büyük bir ateş yakılmış, ateşin sıcaklığından kimse yanına yaklaşamamıştır. Böylece bugün ayakta olan kaledeki sütunlardan mancınık olarak yararlanılmış ve buradan Hz. İbrahim ateşe fırlatılmıştır. Bu sırada bir mucize gerçekleşmiş. Yerden su fışkırarak Ayn-ı Zeliha meydana gelmiş, odun parçaları da birer balığa dönüşmüştür.

Kaleyi çevreleyen surlar XX.yüzyılın başlarına kadar iyi bir durumda gelebilmiş, bundan sonraki dönemlerde kısmen yıkılmıştır. Bugün Urfa şehir surlarından demir bir kapı ile Dış Kale’ye geçilirdi. Dış Kale’nin Bey Kapısı, Samsat Kapısı, Harran Kapısı isimli üç kapısı bulunuyordu. Bunların yanı sıra kalede Su Kapısı, Sakıpîn Kapısı, Saray Kapısı isimli üç kapı daha bulunuyordu. İç Kale ile Dış Kale arasına da saray ve bahçeli evler yapılmıştı. Kaynaklardan öğrenildiğine göre bu saraylar Tayyar Mehmet Paşa Sarayı, Molla Sarayı ve Gezer Paşa Sarayı idi. Bu saraylar ahşap olduklarından günümüze hiçbir kalıntısı gelememiştir. Bazı kaynaklara göre de bu saraylar yanmıştır.

Etiketler

kale canli kamera tarihi eserler tarih antik

Görüşler ()

Yorum Ekle