BAŞDURAK CAMİİ KONAK İZMİR KONAK Izmir | Sanal Tur | Mekan360.com

BAŞDURAK CAMİİ KONAK İZMİR

Görüntülenme - 11775 Yorum Ekle

Hakkımızda

İzmir’de Başdurak denilen mevkide bulunduğu için bu ismi almıştır. Ancak çeşitli kayıtlarda caminin XVII yy ortasından, XIX yy sonuna kadar Hacı Hüseyin Camii adını taşıdığı belirtilmektedir. 1872 yılında tamamlanmış olan Hükümet Konağı’ndan önce, yönetim merkezi olarak kıyıdan biraz daha içeride ve bu bölgede bulunan yapılar kullanılmış olduğu için bu nedenle de bölgeye "Başoturak" denmişti. Bu yer aynı zamanda Kemeraltı’nın çevreleyen kıyı şeridi olan Kemeraltı Caddesi'nin orta yeridir. Zamanla değişim gösteren sözcük Başdurak halini aldı. Bölge bugün İkiçeşmelik'iKemeraltı'na bağlayan Kestelli Yokuşu'nun Anafartalar Caddesi'ne ulaştığı önemli bir kavşaktır. Bu cami hakkında bilgilerin bulunduğu en eski eserin Evliya Çelebi’nin seyahatnamesi olduğu bilinmektedir. Katip Çelebi’nin Cihannüma adlı eserinde de caminin yerinin tarifinin yazıldığı söylenmektedir. Evliya Çelebi’nin seyahatnamesinde ilk defa caminin Hacı Hüseyin adlı bir kişi tarafından 1652 yılında yaptırıldığı ifade edilmektedir. Hacı Hüseyin adlı kişinin kimliği hakkında detaylı bir bilgi bulunmasa da, caminin onarımına ilişkin bilgiler cami kitabesinden edinilmektedir. Caminin yapılışına ilişkin kitabe ise bugün yerinde yoktur. Sadece 1774 yılında cami tamir edildiği zaman bir kitabe koyulmuştur, ancak tamiri kimin yaptığına ilişkin bir açıklama verilmemektedir. Caminin ikinci onarım kitabesi ise avlu kapısı taç kısmının iç ve dış yüzeyinde yer almaktadır. Bu kitabeye göre cami, depremde büyük zarar gördüğünden, halkın yardımıyla 1894-1895 yıllarında onarılmıştır. Son olarak Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından üç yıl süren çalışmalarla restore edilen cami 2001 yılı Mayıs ayında ibadete açılmıştır. Cami 1774/1775, 1894/1895, 1997 ve 2001 olmak üzere 4 kez onarım görmüştür. Restore ettirilen caminin son cemaat yeri bugün bir camekanla kaplıdır. Şadırvan (Niflizade - Bıyıklıoğlu) Camii gibi merdivenle çıkılan yapının altında, caminin giriş cephesinin yanında kitabesi bulunmayan şadırvan, çarşıya açılan yapının çevresinde balıkçılar, kasaplar, kuşçular, manavlar ve giyim kuşam üzerine satış yapan dükkanlar bulunmaktadır. Cami, alt katta dükkanların, üst katta ibadet mekanı ile son cemaat yerinin bulunduğu fevkani, yani çarşı-cami tipindedir. Vakıflar Genel Müdürlüğü'nce üç yıl boyunca sürdürülen onarım çalışmaları sırasında raslanan izler değerlendirilerek çarşı bölümüne bir dükkan daha ilave edilmiş ve böylelikle caminin altında bulunan dükkan sayısı 28'e çıkmıştır. Geçmişte de, cami çarşının merkezinde yer aldığı için, cami çevresinde eski ramazanlarda, Karagöz, kukla ve pandomima gösterilerinin yapıldığı kahvelerden söz edilmektedir. Son cemaat mahallinin doğu yönündeki bir kapı, üzeri tonozlu imam odasına ve batı yönündeki diğer kapı ise, minareye giden bir koridora açılmaktadır. Caminin kuzeybatı köşesinde yer alan bugünkü minaresi, yıkılan ilk minarenin yerine sonradan yapılmıştır. Yapının dış cephelerinde, saçağın altındaki alçı friz ile üzerindeki çiçek motifleri dikkat çekmektedir. Duvarların üst kısmı, alt ve üst kat pencereleri ile mihrap, bitkisel motiflerden oluşan alçak kabartma alçılarla bezelidir. Tüm ihtişamıyla göz kamaştıran Başdurak Camii'nin içinde yer yer kalem işi süslemelere de rastlanmaktadır. Ana mekân, sekizgen kasnağa oturmuş büyük bir kubbe ile örtülüdür. Mihrabı çini panolarla kaplıdır. Bütün başlıkları altın olup, pencereler vitraylıdır. Minber girişinde ve yan aynalıklarında bulunan mermer kabartmalar ile korkuluklarındaki ajur tekniğinde yapılmış bitkisel süslemeler de görülmeye değerdir. Bazı büyük camilerin son cemaat mahallinde yer alan balkon gibi yüksekçe mahal de müezzinlere tahsis edilir ve onların namaz için kamet getirdikleri, namaz esnasında tekbirlere yüksek sesle katıldıkları ve namazı takiben çeşitli dua ve tesbihat maksadıyla cemaata yüksek sesle rehberlik ettikleri bir yer teşkil eder; ancak buralara şerefe değil, "mükebbire" veya "mizane" denilir. Başdurak Camii'nin mükebbiresi ve ayrıca bayanlar mahfili çok zariftir. Özellikle bayanlar mahfiline çıkan merdiven çok zarif bir kuleye saklanmıştır. Avluya açılan kapının üzerinde diğer camilerde rastlanmayan bir padişah tuğrası dikkat çeker. Tuğra İzmir'de tektir. İzmir'de başka hiçbir camide Padişah Tuğrası bulunmamaktadır. Üzerinde padişah tuğrası bulunan onarım kitabesinde 1310/11(1894/95 - 1895/96) tarihleri yazılıdır. Onarım kitabesinde yer alan tuğranın II. Abdülhamit'e ait olduğunu söylemek mümkündür.

Etiketler

ibadet cemaat dua ilahi-aşk cami mescid Allah cc cebrail azrail mikail israfil

Fotoğraflar

Görüşler (5)

Okan Sakar

Another historic mosque of izmir kemeralti district

7 yıl önce

Mehmet Necati Aysan

The basement is for shopping upstairs is the masjid itself.

8 yıl önce

tuliz b.

In restoration right now.

7 yıl önce

Gürol Barın

Küçük ama hoş bir cami. Caminin altındaki tarihi mekanlarda geleneksel sanata dair pek çok ürün bulabilirsiniz...

5 yıl önce

S Y

aşdurak Camii, Anafartalar Caddesi üzerinde Kızlarağası Hanından Kestelli yokuşuna uzanan aksın kesişme noktasında; Tarihi Kemeraltı Çarşısı’nın tam kalbinde yer almaktadır. Yapıyla ilgili en erken tarihli veri Evliya Çelebi Seyahatnamesinden elde edilmektedir. Seyahatnamede eser Hacı Hüseyin Camii olarak anılmakta ve yapı hakkında şöyle bahsedilmektedir: “Liman kenarında iki katlı ve kurşun örtülü kalabalık cemaate malik camidir. Kapısı üzerinde bunun da tarihi var: Kıldı hoş sa’y-i himem sıdk ile ol Hacı Hüseyin Yapdı bu ka’be-i uşşakı zehi ca-yi emin İhtimamın göricek dedi şifayi tarih Bareka’llah ki zehi cami-i firdevs-i berin sene 1062/1652 Bu da Bıyıkoğlu Camii gibi merdivenler ile çıkılır, alt katı baştan başa dükkanlar ve mahzenlerdir. Bir sanatlı kargir minaresi vardır[1]. Seyahatnameye göre yapının denize kıyı verdiği, fevkani olduğu, yapıya merdivenlerle ulaşıldığı, minarenin kagir olduğu ve kapısında 1652 tarihli kitabe bulunduğu anlaşılmaktadır. Yapının 17. yüzyıl ortalarından 19. yüzyıl sonlarına dek banisinin adı olan Hacı Hüseyin Cami adını taşıdığını, daha sonra mevkiinin ismi olan Başdurak adıyla anıldığı belirtilmektedir[2]. Günümüzde seyahatnamede işaret edilen kitabenin yerinde harim giriş açıklığı üzerinde 1188/1774-75 tarihli bir onarım kitabesi yer almaktadır. Başdurak Camii’nin Mimari Özellikleri Başdurak Camii, bulunduğu konum itibarıyla fevkani olarak tasarlanmış ve alt kata ticaret mekanları yerleştirilmiştir. İbadet mekanı ve avlu üst katta yer almaktadır. Cami, kare planlı bir harim, harimin kuzeyinde bir son cemaat yeri ve kuzey batısındaki minareden oluşmaktadır. Avluda abdestlik ve yapıya ek olarak imam odası bulunmaktadır. Fevkani olarak düzenlenen yapıya kuzey cephesinin ortasındaki kemerli ve mermer söveli bir giriş açıklığından ulaşılmaktadır. Giriş sahanlığıyla avlu kotu arasında, mermer kaplama yirmi dört adet basamak bulunmaktadır. Zeminde kısmi mermer ve taş kaplamalar dikkati çekmektedir. Avlunun iki yanında abdestlik birimleri yer almaktadır. Günümüzde sıvasız olan camide inşa malzemesi olarak köşelerde düzgün kesme taş diğer yerlerde kabayontu taş ve tuğla almaşık örgüye yer verilmiştir. Kurşun kaplı kubbe, oldukça yüksek sekizgen iki kasnak üzerine oturmaktadır. Kasnaklar birer sıra kirpi saçakla çevrelenmektedir. Üst kasnaklarda her cephede bir alt kasnakta ise yuvarlak kemerli ikişer pencere açıklığı dikkati çekmektedir. Yapının doğu ve batı cephesinde altta üçer, kuzey ve güneyinde ise ikişer pencere yer almaktadır. Yuvarlak kemerli pencere açıklıklarının kilit taşları dışa çıkıntı yapmaktadır. Üst sıra pencere açıklıkları ise oval formludur. Harimin batısında kesme taştan inşa edilmiş minare yer almaktadır. Minare döşemede dikdörtgen kaide üzerine oturmakta, ilk kubbe kasnağı hizasında kaide sekizgene dönüşmekte, gövdede ise çokgen olarak devam etmektedir. Şerefe ve korkulukları taş olan minarenin külahı kurşun kaplamadır. Minare girişi son cemaat batısında yer alan sekinin sonunda dikdörtgen formlu tek kanatlı ahşap kapıdan ulaşılan holde yer almaktadır. Holün sağında küçük bir depo birimi, sonunda güneybatı avlusuna açılan kapı bulunmaktadır. Depo biriminin biri hole bakan dört yönde söveli dikdörtgen formlu, çift kanatlı ahşap penceresi bulunmaktadır. Günümüzde yapının diğer cepheleri sıvasız iken harimin kuzey cephesi bütünüyle sıvalı durumdadır. Harimin kuzeyinde üç birimli bir son cemaat yer mevcuttur. Kare kaideli desteklere oturan yuvarlak kemerlerle dışa açılan son cemaat yerinin doğu ve batı birimleri kubbe ile orta birim ise tonoz örtülüdür. Son cemaat yerinin orta kemerinin üst bölümünün bir kısmı sıvasız bırakılarak özgün inşa malzemesi sergilenmektedir. Mevcut kemerin iki köşesinde dairesel motifli kabartma üzerinde ay yıldız motifi yer almaktadır. Harim giriş açıklığının iki yanında yer alan sütunlarda sıva ve boya uygulaması yapılmış; ancak batı sütunda kemerde uygulanan sergileme yöntemiyle benzer şekilde orijinal malzemenin bir kısmı açıkta bırakılmıştır.

5 yıl önce

Yorum Ekle