ANTALYA DT HAŞİM İŞCAN KÜLTÜR MERKEZİ Muratpaşa Antalya | Sanal Tur | Mekan360.com

ANTALYA DT HAŞİM İŞCAN KÜLTÜR MERKEZİ

Hakkımızda


1993 yılında yerleşik sahne düzenine geçen Antalya Devlet Tiyatrosu, seyircileriyle ilk olarak ‘Kadı’ oyunuyla buluştu. Kadı’yı Lozan, öykülerden uyarlama ‘Öykülerden Oyunlar’ izledi. Sıra, arka arkaya sahnelenince 10 saati aşan Mezopotamya üçlemesine ‘Mahmut ile Yezida’, ‘Taziye’ ve ‘Geyikler Lanetler’e gelmişti. 1994-1995 sezonunda da sahnelenmeye devam eden bu oyunlara Haneler, Barış, Samanyolu oyunları katıldı. Ağıt kavramından yola çıkarak oluşturulan kanava çerçevesinde doğaçlamalarla kotarılan ‘Ağıt’ oyunu dans tiyatrosuna iyi bir örnekti. Yine bu yıl, deneysel bir çalışma olarak Shakespeare’in Hamlet’i farklı bir yorumla boş bir sahnede üç kişiyle oynandı.
     Geriye bakıldığında nasıl geçtiği anlaşılmayan bu iki yılda tabii ki çocuklar da unutulmadı. Deniz kirliliğini gündeme getiren ‘Mavi Masal’ ile ‘Gozort’ çocukların beğenilerine sunuldu. Yeni sezonlarla birlikte yeni oyunlar da birbirini takip etti.
     1995-96 sezonunda sazlı sözlü komedi ‘Akide Şekeri’, ‘Danton’un Ölümü’, ‘Kadın ile Memur’, ‘Söz Veriyorum’, ‘Kadıncıklar’ sahne buldu. Bunların arasına çocuk oyunu olarak  ‘Gelin Yarışalım’ katıldı. Alkışı bol olan oyunlar, bir yıl sonra da yoluna devam etti. Bu oyunların Türk yazarlarına ait ‘Akide Şekeri’ ile ‘Kadıncıklar’ olması ilginçti.
     1996-97 sezonunun diğer oyunları ‘Karımla Evleniyorum’, ‘Söz Veriyorum’, ‘Bir Yastıkta’, ‘Fareler ve İnsanlar’, çocuk oyunu olarak ‘Şarkıcı’, ‘Sihirli Giysi’ oyunlarıydı.
     1997-98 sezonunda çocuk oyunu ‘Şarkıcı’, ‘Alacalı Şemsiye’ ile yer değiştirdi. ‘Fareler ve İnsanlar’  seyirciyle buluşmaya devam etti. Yeni oyunlar ise ‘Anılar’, ‘Misafir’, ‘Hüznün Coşkusu’, ‘Eski Fotoğraflar’ oldu. Çocuklar yarının düzeyli tiyatro seyircisini oluşturacak varlıklardı. Onlara verilen önem, hafta içi okullarla iş birliğine gidilerek toplu oyun izlettirmeyle gösterildi. Talep üzerine çocuk oyunu sayısı da arttırıldı. 1998-99 sezonunda ‘Savaş Düşlerimi Çaldı’, ‘Şifreli Köpek’, ‘Kül Kedisi’yle tiyatro çocuklarla ,çocuklar tiyatroyla birlikte oldu. Büyüklere yönelik oyunlar ise ‘Biga’, ‘Ateşli Sabır’, ‘Batakhane Güzeli’, ‘Çiçu’, ‘Haydi Karına Koş’tu.
     1999-2000 sezonunda, ‘Alacalı Şemsiye’ geri döndü. Bu oyun, ‘Külkedisi’ ile dönüşümlü olarak perde açtı. Çizgi roman ‘Abdülcambaz’ serüvenleri bu sefer insana insanla ulaştı. Othello oynamakla meşhur olan Otello Kamil’in hayatı, ‘Otello Kamil’ oyunuyla gözler önüne serildi. ‘Gulyabani’yle Hüseyin Rahmi Gürpınar anılırken, ‘Çocuğum Vodvili’yle seyircilerin gülme ihtiyacı karşılandı.
     2000-2001 sezonundaki ‘Bir Ceza Avukatının Anıları’, ‘Anılar’, ‘Vahşi Doğa’, ‘Bütün Oğullarım’,
     2001-2002 sezonundaki ‘Gugug Kuşu’, ‘Yalancı Aranıyor’, ‘Hadi Öldürsene Canikom’, ‘Ben Anadolu’, ‘Aslan Asker Şvayk’, ‘Uyuyan Güzel’ (Ç.O),
     2002-2003 sezonundaki, ‘Külhanbeyi Operası’, ‘Guguk Kuşu’, ‘Hadi Öldürsene Canikom’, ‘Aslan Asker Şvayk’, ’Uyuyan Güzel’(Ç.O), ‘Puntila Ağa İle Uşağı Matti’,
     2003-2004 sezonundaki ‘Roma Hamamı’, ‘Topor Parti’, ‘İki Kişilik Hırgür’, ‘Düdüklüde Kıymalı Bamya’, ‘Evet Evet’, ‘Harikalar Mutfağı’(Ç.O) oyunlarıyla 11 Mayıs 2004 tarihine kadar gelindi. Bu tarih, Antalya Devlet Tiyatrosu için çok önemli bir tarihti. Antalya Devlet Tiyatrosu, Özel İdare Binası’ndaki kolonların patlaması sonucu bu tarihte sahnesini boşaltmak zorunda kaldı. Bir anda sahnesiz salonsuz kalan Antalya Devlet Tiyatrosu, Antalya seyircisini tiyatrosuz bırakmamaya kararlıydı. Boş bulduğu uygun alanlarda provalarını yaptı. Devlet Opera Ve Balesi, Senfoniyle birlikte ortaklaşa ayın belli günlerinde Kültür Merkezini kullandı. Eskiye göre daha az temsil demekti bu. Çocuk oyunları ise Kepez Semtevi’ne kaydırıldı.
     2004-2005, 2005-2006 sezonları ‘Çok Bilen Çok Yanılır’, ‘Düdüklüde Kıymalı Bamya’, ‘Evet Evet’, ‘Paşaların Paşası’, ‘Nemrut’, Andorecles İle Aslan’(Ç.O), ‘Yanlışlıklar Komedyası’, ‘Mikado’nun Çöpleri’, ‘Notre-Dame’ın Kamburu’, ‘Tankinivi Adası’(Ç.O) oyunlarıyla bu şekilde geçildi. Eskiden olduğu gibi yine yurt içi ve yurt dışı turnelere devam edildi.
     8 Temmuz 2006’da Haşim İşcan Kültür Merkezi açıldı. Bu merkezin salonlarından bir tanesi Antalya Devlet Tiyatrosu’na ayrıldı. Nitelikli tiyatro yapmaya uygun sahne ve koşulların oluşturulması için gerekli tadilatın başlatılıp bitirilmesi süreci içinde boş durmama kararı alındı. İki yeni oyunun, ‘Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım’, ‘TV Yıldızı Eva’nın provaları başlatıldı.
     2006_2007 sezonunda yeni sahnede, Antalya seyircisiyle tiyatro yolculuğumuza; ‘Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım’, ‘Kamyon’, ‘Ada’, ‘Ehliyet Senin Neyine Dön Şinasi Evine’, ‘Titanik Orkestrası’, ‘Kadın Oyunları’ , ‘Notre Dame’ın Kamburu’ ve ‘Tankinivi Adası’ adlı oyunlar ile devam etti.
     2007_2008 sezonunun Türk Edebiyatının en önemli yazarlarından
Orhan Kemal‘in ‘’Eskici Dükkanı‘’ adlı oyunu ile açtı. Ardından Gergedan sahnelendi. Gençlik oyunu ‘’ Tablolarda Tiyatro ‘’ ve çocuk oyunu ‘’Gül Güzeli‘’ seyircisi ile buluştu.
     2008_2009 sezonu Ömer Seyfettin‘in Hikmet Temel Akarsu tarafından oyunlaştırılan ‘’ Asilzadeler ‘’( Asilzadeler Kulübü) adlı oyunun dünya prömiyeri ile açıldı. Seyircisine her sezon yeni oyunlar sunmayı amaçlayan A.D.T David Gieselman’ın ‘’Bay Kolpert’’ Eli Saghi’nin ‘’Benim Doktor Oğlum ‘’ adlı oyununun Türkiye prömiyerini yaptı.           ‘Yaban Ördeği’, ‘Gecenin Kulları’, ‘Masallar ve Türküler’ ( Ç.O) ve ‘Cıbıl Kurt’ ( Ç.O) adlı oyunlarda ilk kez sahnelenen oyunlar oldu. Önceki sezonlardan beğenilen iki oyun ‘’Titanik Orkestrası‘’ ve “Gül Güzeli ‘’ de tekrar seyircisi ile buluştu. Çocuk oyunlarımız için okullarla işbirliği yapılarak toplu gelişler sağlandı.
     2009-2010 sezonu Hitit kraliçelerinin en ilgi çekici olanı PuduHepa’nın  aşk, tutku, isyan, kıskançlık dolu hikayesinin anlatıldığı ‘Kadeş Gelini’ adlı oyun ile açıldı. İlk gösterimi yapılan ‘Kadeş Gelini’, sahne koltuklarını doldurup taşırdı. Tiyatromuz, 2009 Kasım ve Aralık aylarında Ankara Devlet Tiyatrosu’nun ‘Tek Kişilik Şehir’ ve ‘Hünkar ile Mimar’ adlı oyunlarını ağırladı. Sezonda ayrıca ‘Titanik Orkestrası’ tekrar seyirciyle bir araya geldi. 2009 sezonun son ayında ise Gogol’un, Gorki’nin, Çehov’un kaleminde yoğrulan güçlü Rus tiyatrosunun bir başka öncüsü Ivan Sergeyeviç Turgenyev’in ‘El Kapısı’nda isimli oyunu Türkiye’de ilk kez tiyatromuz tarafından sahnelendi. 2010’unun ilk ayı, György Spiró, ‘Kuartet’ (Dört Köşe Dünya) adlı oyunda, şu kocaman dünyanın içinde, bireyin acizliğini, yalnızlığını ve zavallılaşmışlığını traji-komik bir bakışla seyirciyle paylaştı. Dünya prömiyeri yapılan oyun, Çek Cumhuriyeti'nin Pilsen şehrinde, 15 – 23 Eylül tarihlerinde düzenlenen 18'inci Divadlo Festivali'ne katıldı. 2010 sezonunda kocasını ve dört oğlunu yitirmiş Ana’nın hayatta kalan tek oğlunu savaşa göndermeme çabası, ‘Ana’ adlı oyunda anlatıldı.
     Tiyatromuz, 2010’da ilk kez 1’inci Antalya Uluslar arası Tiyatro Festivali düzenledi. 17–30 Mayıs tarihleri arasında yapılan festivalde, gelecek yıllarda bölgedeki antik tiyatrolarda yeni deneyimlerle seyirciyi buluşturmak, Türkiye’nin tarihi ve sanatsal dokusunu uluslar arası platformda paylaşmak amaçlandı. Festivalimize dünyanın en önemli tiyatro toplulukları katıldı. Gürcistan-Rustavelli Tiyatrosu, Berliner Ensemble Tiyatrosu, Moskova Sanat Tiyatrosu ve Tatiana Garrido İspanya Flamenko Dans Tiyatrosu, Antalyalılarla bir araya geldi.
İspanya-Tatiana Garrido Flamenko Topluluğu'nun "Ateş ve Kum" adlı oyunu, Almanya-Berliner Ensemble'nin, "Bilge Nathan" oyunu, Ankara Devlet Tiyatrosu yapımı "Kerbela", Gürcistan-Rustavelli Ulusal Tiyatrosunun "Foe'nin Maskesi", İstanbul Devlet Tiyatrosu'nun "Vahşet Tanrısı", "Profesyonel" adlı oyunları, Rusya-Moskova Sanat Akademik Tiyatrosu'nun "Düello" oyunu ve Ankara Devlet Tiyatrosu yapımı "Fosforlu Cevriye" oyunu festivalde seyirciyle buluştu.
Festivalimiz, kentte önemli bir kültür, sanat dinamiğini sağlamış, binlerce sanatsevere ulaştı. 19 gösterimde bilet satışımız 10.532 olurken, yoğun ilgi nedeniyle yer bulamayan onlarca izleyici için ek sandalyeler konularak oyunları izlemeleri sağlandı. 2009–2010 sezonu festivalimizden sonra sona erdi.
     2010- 2011 sezonu Ahmet Önel’in insanın hayatla ilgili en temel sorularından birine yanıt arayan “Hadi Aldat Bakalım” adlı oyunu ile açıldı. İlk gösterimi yapılan “Hadi Aldat Bakalım” , eğlenceli öyküsüyle sahne koltuklarını doldurup taşırdı. Seyircisine her sezon yeni oyunlar sunmayı amaçlayan Antalya Devlet Tiyatrosu 2011 sezonunda Barbara Schottenfeld’in ‘’Yedi Kadın’’,  Kristof Magnusson’un “Erkek Parkı”  ve Tennessee Williams’ın ‘Sırça Kümes’ “Pinokyo” ve “Don Kişot” (Ç.O) adlı oyunları seyircinin izleyicisine sundu. Önceki sezonlardan beğenilen iki oyun ‘’Ana‘’ ve “ Dört Köşe Dünya‘’ da tekrar seyircisi ile buluştu. Çocuk oyunlarımız için okullarla işbirliği yapılarak toplu gelişler sağlandı.
     Türkiye’nin tarihi ve sanatsal dokusunu uluslararası platformda paylaşmak amacıyla gerçekleştirilen 2. Antalya Uluslararası Tiyatro Festivalimiz 2011 sezonunda 17 -26 Mayıs tarihleri arasında seyircisi ile buluştu. Festivalimize dünyanın en önemli tiyatro toplulukları katıldı. İtalya- Studio Festi, Küba – Habana Compas Dance, Slovakya Ulusal Tiyatrosu, İtalya Koreja Tiyatrosu, İsrail Cameri Tiyatrosu Antalyalılarla bir araya geldi. İtalya- Doğal Yapaylık ve Troyalı Kadınların Tutkusu, Küba – Tutkunun Dansı, Slovakya – Balo Salonu, İsrail- Kalbimi Titret, Ankara Devlet Tiyatrosu “Nazım Hikmet’in Memleketimden İnsan Manzaraları’ndan Onbir Tablo”, “Bir Delinin Hatıra Defteri” , “Genç Osman” oyunu ve İstanbul Devlet Tiyatrosu'nun “Temiz Ev” adlı oyunu festivalde seyirciyle buluştu. Festivalimiz, kentte önemli bir kültür, sanat dinamiğini sağlamış, binlerce sanatsevere ulaştı.Toplamda gerçekleştirilen 15 gösterimde bilet satışımız 4.955 olurken, yoğun ilgi nedeniyle yer bulamayan onlarca izleyicimiz geri gönderilmeyip, ek sandalyeler konularak oyunları izlemeleri sağlandı. Açılış gösterimiz ücretsiz olarak sahnelendi. Festivalimizi yaklaşık olarak 10.000 kişi izledi. 2010–2011 sezonu festivalimizden sonra sona erdi.  
    2011–2012 sezonumuz Savaşın, ikiyüzlülüğün, çıkar ilişkilerinin arasına sıkışıp kalan, bu sıkışmışlıkta aşkı ve mutluluğu arayan bir çiftin hikâyesinin anlatıldığı Hans Fallada’nın “Küçük Adam Ne Oldu Sana” adlı oyunu ile açıldı. İlk gösterimi yapılan “Küçük Adam Ne Oldu Sana”, sahne koltuklarını doldurup taşırdı. Önceki sezonlardan beğenilen oyunlar ‘’Yedi Kadın‘’ ,“Sırça Kümes‘’, “Don Kişot” ve “Pinokyo” (Ç.O) da tekrar seyircisi ile buluştu. 2011 yılının son ayında öyküsü Abdaliya adlı hayali bir ülkenin Şabaniye kasabasında geçen Haldun Taner’in “Eşeğin Gölgesi” adlı oyununun prömiyeri yapıldı.

Etiketler

antalya devlet tiyatrosu haşim işcan kültür merkezi tiyatro sahne

Fotoğraflar

Görüşler (5)

Fatih Dönmez

Antalya needs more alike this building

6 yıl önce

SAVAŞ OZTURK

Antalya is deserving better concert hall.

7 yıl önce

Hakan Atalay

Government Opera and bales, watch the classic opera

6 yıl önce

Ali K.

Good

6 yıl önce

huseyin kusakli

Construction

6 yıl önce

Yorum Ekle